İtalyan Gazetecilik Ajansı (AGI), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın G7 Zirvesi'ne katılımının önemine dikkat çekerken, Ankara'nın İtalya ile ilişkilerini de Berlusconi hükümeti dönemine benzetti.
AGI, İtalyan Başbakanı Giorgia Meloni ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bugüne kadar dört kez görüştüklerini belirtirken, "Erdoğan'ın G7 Zirvesi'ne daveti, son yıllarda kendisine önemli bir yer açtığı çeşitli dünya liderlerinin bakış açılarını G7 bağlamına getirme arzusuna dayanıyor. Türkiye cumhurbaşkanının Afrika, Akdeniz, enerji kaynakları ve yapay zeka konularında yuvarlak masa ve toplantılarda bulunması bekleniyor. İlk ikisi Erdoğan Türkiye'sinin merkeziliğini ve önemini yeniden teyit ettiği coğrafi bölgelerdir" yorumunu yaptı.
"TÜRKİYE AFRIKA'DA VARLIĞINI ARTIRDI"
G7 Zirvesi öncesinde yayınlanan haberde, Türkiye'nin Afrika ülkeleriyle uzun süredir güçlü ilişkiler içerisinde olduğu belirtilirken, "Son yıllarda Türk hükümeti Orta Afrika ve Kuzey Afrika'daki birçok ülkede varlığını, yatırımlarını ve ortaklıklarını artırdı. Ankara'nın Libya gibi stratejik bir ülkede üstlendiği rol özellikle önemlidir; hem Avrupa hem de İtalya açısından bakıldığında hem göç akışının kontrol altına alınması hem de Orta Doğu Akdeniz'in geleceği açısından önemlidir . Tam da 'Mare Nostrum'da (Romalıların Akdeniz'e verdiği isim) Erdoğan, Yunanistan'la ilişkilerde son yıllardaki çekişmelerin yerini anlaşma arayışına bırakmayı amaçlayan yeni bir dönem başlattı. Türkiye aynı zamanda Rusya, Kazakistan ve Azerbaycan'dan gelen gazın ana geçiş ve tasnif noktası olmayı sürdürüyor ve yakın gelecekte giderek artan bir enerji merkezi haline gelmesi bekleniyor" ifadeleri kullanıldı.
Türkiye ile İtalya arasında tarihsel olarak iyi komşu olan Akdeniz ülkeleri statüsünün daha da iyileştiği ve İtalya eski başbakanı Silvio Berlusconi dönemine benzediği kaydedilen yazıda, "Erdoğan'ın gündemi G7'den bağımsız olarak yoğun ve Türk liderin son yıllarda uluslararası alanda edindiği rolü yeniden teyit etmekte kararlı olduğunu gösteriyor. Yıllardır Suriye, Libya, Kafkasya, aynı zamanda Ukrayna ve Orta Doğu'ya yönelik müzakerelerin merkezinde yer alan Türk diplomasisinin etkisi, son 12 ayda giderek azaldı. Ayrıca geçen yıl Erdoğan'ı meşgul eden iki sandık randevusu da vardı; önce beklenmedik bir yeniden seçilme, ardından 31 Mart'ta yenilgiyle çıktığı yerel seçimler" yorumu aktarıldı.
"ERDOĞAN DOĞU'YA KAPIYI AÇIK TUTUYOR"
Erdoğan'ın İtalya öncesindeki İspanya ziyaretine de atıfta bulunulan haberde, "Türkiye'nin Akdeniz'deki çıkarları daha sonra İspanya'nın Filistin'i tanıma kararıyla güçlendi. Ankara kaynaklarının aktardığına göre Türk lider İtalya'da bir gece bile kalmayacak ve hemen geri dönecek. Hatta 3-4 Temmuz'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) zirvesi vesilesiyle Astana'da Erdoğan'ı bekliyor olacak. Erdoğan, Doğu'ya kapıyı açık tutuyor ve AB ile bağlarını koparmadan, Türkiye'nin Asya ekonomileriyle ticaret hacmini artırmayı hedefliyor. Türk lider Astana'dan Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) örgütü zirvesinin planlandığı Azerbaycan'ın Şuşa şehrine uçacak. Bu misyonun merkezinde malların Çin'den Kazakistan, Azerbaycan ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya geçişine olanak sağlayacak ticaret koridoru yer alıyor. Ancak Erdoğan'ın asıl randevusu 9-11 Temmuz'da Washington'da yapılacak NATO zirvesi . Sadece Atlantik İttifakının 75. yıl kutlaması değil, aynı zamanda Amerikalı meslektaşım Joe Biden ile merakla beklenen bir toplantı" ifadeleriyle de önümüzdeki dönemin yoğun diplomatik trafiğine dikkat çekildi.
Gazete, değerlendirmesinde Amerika'da Erdoğan ile Biden arasındaki görüşmeye dair tahminlerini de şöyle aktardı:
"Mayıs ayında yapılması planlanan ancak daha sonra ertelenen Erdoğan ile Beyaz Saray sakini arasındaki yüz yüze görüşmede Ortadoğu'da barışa yönelik siyasi sürecin tartışılması bekleniyor. F-16 pembe dizisinde merakla beklenen bir dönüm noktası olan, Biden'ın yıllardır sözünü verdiği ancak Türkiye'nin hâlâ teslim almayı beklediği ve yakın zamanda satışının engeli kaldırılabilecek savaş jetlerinin arayışı da iki lideri bekliyor. Türk liderin önümüzdeki yoğun haftalarının son aşaması, 18 Temmuz'da Londra'da yapılması planlanan Avrupa Siyasi Topluluğu toplantısı. Tarihsel olarak Ankara'nın ana Avrupalı ortaklarıyla diyaloğu canlı tutmasına ve ticari alanda öngörülen çeşitli anlaşmalar sayesinde Brexit sonrası daha da sağlamlaşan İngiltere ile eksenini güçlendirmesine hizmet eden bir platform."