Batı Yaptırımlarına Rağmen Rusya, Türkiye'nin En Büyük Enerji Tedarikçisi Konumunda Bulunuyor
- Alperen Keskin
- 1 Tem 2024
- 4 dakikada okunur
News.Az sitesinin haberine göre, 2023 yılında Türkiye, Rusya'dan gelen petrol ve gaz tedarikine önemli ölçüde bağımlı hale geldi. Bu yıl Rus enerjisinin Türkiye'nin enerji dengesi içindeki payı yüzde 40'ı aşarak önceki yıllara göre ciddi bir artış gösterdi. Bu büyüme, Batılı ülkelerin Rus petrol ve petrol ürünlerine yaptırım ve ambargo uygulaması nedeniyle diğer bölgelerden gelen arzın azalmasına bağlanıyor.

Azerbaycan’dan 10.2, Cezayir’den 6 ve İran’dan 5.4 milyar metreküp gaz tedarik eden Türkiye, 2023'te Rusya’dan toplam gaz ithalatının yüzde 42,2'sini oluşturan 21 milyar metreküpe ulaşmıştı. Rusya ayrıca Türkiye'ye petrol tedarikini önemli ölçüde artırarak 2023'te 10,7 milyon tona ulaştı. Bunun nedeni olarak ise, Türkiye’nin Rusya’dan toplam petrol ve petrol ürünleri ithalatındaki payını yüzde 51'e çıkarması önemli bir etken oldu.
Petrol ve gaza ek olarak, Rusya Türkiye için önemli bir termik kömür tedarikçisi haline geldi. 2023'te Rusya'dan Türkiye'ye kömür ihracatı yüzde 46 artarak 27,5 milyon tonluk tarihi bir zirveye ulaştı. Rus kömürünün Türkiye'nin toplam kömür ithalatındaki payı rekor kırarak yüzde 70 oldu.
Avrupa Birliği'nin Rus enerji kaynaklarına uyguladığı yaptırımlar ve ambargolar Rusya'dan Türkiye'ye enerji tedarikindeki artışın temel nedeni olarak görüldü. Bu, Avrupa'ya yapılan tedariklerde önemli bir azalmaya ve bazı üretimlerin Türkiye de dahil olmak üzere diğer bölgelere yönlendirilmesine yol açtı.
Jeopolitik değişimler ve ekonomik koşullar ortasında, Rusya önümüzdeki yıllarda Türkiye'nin enerji tedarikinde önemli bir rol oynamaya devam edecek. Türkiye'deki enerji tüketimindeki artış göz önüne alındığında, iki ülke arasında bu alanda daha derin bir iş birliği bekleniyor. Bu nedenle, 2023, Rusya ve Türkiye arasındaki enerji ilişkileri için, değişen bir dünya düzeninde enerji iş birliğinin önemini vurgulayan önemli bir yıl oldu.
Türkiye, 2023 yılında özellikle ülkenin ısıtma sektörü, elektrik üretimi ve sanayisi için kritik öneme sahip olan doğal gaz ve petrol olmak üzere dış enerji tedariklerine bağımlı olmaya devam etti. Türkiye Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) 2023 verilerinin analizi, ülkenin enerji sektörünün karşı karşıya olduğu ilginç eğilimleri ve zorlukları ortaya koydu.
EPDK'ya göre, Türkiye 2023 yılında yaklaşık 56 milyar metreküp doğal gaz ithal etmeyi planladı. Ancak gerçek tedarikler 50 milyar metreküpe ulaştı. Bu azalma ise kış aylarının sıcak geçmesiyle birlikte ısınma için gaza olan talebi azaltması oldu.
Jeopolitik gerginlikler ve AB'nin Rusya'ya uyguladığı yaptırımlar zemininde, Avrupa'ya gaz tedariki azaldı. Ancak Türkiye bu açıdan Rusya için güvenilir bir ortak olmaya devam etti. Rusya'nın AB'ye tedarik ettiği gazın payı son iki yılda yüzde 40'tan yüzde 15'e düşerken, Türkiye Rus tedarikleri için yüzde 40'ın üzerinde bir tüketim seviyesini korumaya devam ediyor.
Türkiye'nin yerli doğalgaz üretimi de yüzde 113 artışla 807,3 milyon metreküpe ulaştı. Zonguldak, Tekirdağ, Kırklareli, Düzce ve İstanbul'daki üretim bölgeleri ülkenin kendi gaz kaynaklarının sağlanmasında kilit rol oynuyor.
Türkiye'nin doğal gaz ihracatı da yüzde 54 artarak 900 milyon metreküpe ulaşırken, LNG'nin toplam ihracatın yüzde 23'ünü oluşturduğu görüldü. 2023'te kabul edilen yeni doğal gaz kanunu, Türkiye'nin satın aldığı LNG'yi yeniden ihraç etmesine izin verdi ve bu da gaz ihracatını daha da artırabilir.
Petrol sektöründe Türkiye, başta Irak ve Kazakistan olmak üzere ithalata da güveniyor. Tedarikin bir kısmı Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı üzerinden gerçekleştiriliyor. Türkiye'nin petrol ithalatı yüzde 5,2 artışla 13,35 milyon tona ulaşırken, ABD yüzde 17,73'lük payla en büyük tedarikçi oldu.
Türkiye, yaptırımlara ve değişen jeopolitik ortama rağmen 2023 yılında Rusya ile enerji bağlarını güçlendirmeye devam etti. Gaz ve petrol tedarikleri, ülkenin enerji stratejisinin ana unsurları olmayı sürdürüyor ve arz istikrarını ve gelecekteki ekonomik kalkınma fırsatlarını sağlıyor.
Konuyla ilgili Ukraynalı Analist Alexander Okhrimenko News.Az'a verdiği demeçte, Rusya'nın gazının çoğunun Türkiye'ye değil Çin'e satıldığını söyleyerek, ‘’Avrupa ile karşılaştırıldığında evet Rusya Türkiye'ye daha fazla gaz satabilir. Macaristan'a çok az gaz veriliyor. Rusya ve Türkiye stratejik ortaklar ve bu durumun değişmesi pek mümkün görünmüyor. Bu bir yandan Türkiye'nin yararına. Diğer yandan Rus gazını satmanın tek yolu bu. Yaptırımlar nedeniyle Rusya Avrupa'ya normal gaz satamıyor. Rusya gazı olmadan Türkiye var olamaz. Türkiye çok fazla gaz alıyor. Rusya'dan kimya sanayine yönelik ürünler üretip Avrupa'ya ve Arap ülkelerine gaz tedariki Türkiye için çok önemli, Avrupa Birliği'nin uyguladığı yaptırımları desteklemedi" dedi.
Bu durumda, Avrupa Birliği'nin Rus gazının ithalatına yaptırım uygulaması halinde Türkiye'nin tam tersine daha fazla Rus gazı almaya başlayacağını ve Rusya'nın bu gazı başka ülkelere satamayacağını kaydeden Okhrimenko, ‘’Rus petrolünün ana alıcıları Çin ve Hindistan’dır. Türkiye'nin bu ülkelere kıyasla çok daha az Rus petrolü satın almaktadır. Ancak Avrupa'ya kıyasla Türkiye, Macaristan hariç daha fazla petrol alıyor. Avrupa pratikte Rus petrolü almıyor. Şu anda Suudi Arabistan ve ABD aktif olarak Avrupa'ya petrol satıyor. Anlaşılan Türkiye Rusya'dan petrol alarak Rusya'yı kurtarıyor. Rusya diğer Avrupa ülkelerine petrol satamıyor. Daha önce Rusya Avrupa'ya çok, Çin'e ise daha az petrol satıyordu. Artık Rusya tamamen Çin'e bağımlı. Türkiye ise sadece onları kurtarıyorum" dedi.
Aynı zamanda enerji sektöründe Türkiye aktif olarak kendi enerji üretimini geliştirdiğini ifade eden Okhrimenko, ithalata olan önemli bağımlılığına rağmen Türkiye’nin, enerji kaynaklarını çeşitlendirmeyi ve kendi üretimini artırmayı istediğini belirterek, ‘’Küresel değişimler ve artan enerji ihtiyaçları karşısında Türkiye, enerji güvenliğini ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamaya yönelik adımlar atıyor. Dolayısıyla 2024, Türkiye enerji sektörü için ilginç ve zorlu bir yıl olacağa benziyor. Rusya ile iş birliği kilit rol oynamaya devam ediyor. Ancak aynı zamanda Türkiye yeni kaynaklar ve enerji tedarik yolları aramayı da bırakmıyor. Küresel istikrarsızlık ve jeopolitik değişiklikler bağlamında, Türkiye'nin enerji stratejisi, mevcut kaynakların kullanımını en üst düzeye çıkarmayı ve enerji kaynaklarını çeşitlendirmeyi amaçlıyor’’ dedi.