top of page

"Ermeni Anayasası Barışa Giden Yola Taş Yuvarlıyor"


Azerbaycanlı Yazar Fatime Letifova: "Bakü ile Erivan arasındaki ilişkilerin normalleşmesinin önünde hâlâ bazı engeller var. Dolayısıyla Ermenistan anayasası, doğrudan olmasa da, atıfta bulunduğu Bağımsızlık Bildirgesi'nde hem Azerbaycan'a hem de Türkiye'ye karşı toprak iddiasında bulunuyor."

AzerNews yazarlarından Fatime Letifova, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin Ermeni Anayasası dolayısıyla güçlükle ilerlediğini belirtirken, aynı anayasada Türkiye'den de toprak talebi olduğuna dikkat çekti.


Fatime Letifova'nın yorumu şu şekilde:


"2020 sonrası dönemde Güney Kafkasya'da pek çok siyasi ve ekonomik değişim göze çarpıyor. Bölgenin en önemli olayı hiç şüphesiz yaklaşık 30 yıldır Ermeni işgali altında olan Azerbaycan topraklarının kurtarılmasıdır. Azerbaycan ile Ermenistan arasında uzun süredir devam eden gerilim nihayet son dönemde sona eriyor. Nitekim Ermenistan'ın Gazah bölgesinin yakında yakında iki eyaletin 4 köyünün Azerbaycan'a iade edilmesi yönündeki anlaşması, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ın barıştan yana olması ve Azerbaycan ile Ermenistan dışişleri bakanlarının mayıs ayında Almatı'da görüşmesi, iki ülke arasında barış anlaşmasının imzalanması konusunda umut verici öngörüler veriyor.

"ERMENİSTAN ANLAŞMA İMZALAYAMAZ, ÇÜNKÜ ..."

Ancak Bakü ile Erivan arasındaki ilişkilerin normalleşmesinin önünde hâlâ bazı engeller var. Dolayısıyla Ermenistan anayasası, doğrudan olmasa da, atıfta bulunduğu Bağımsızlık Bildirgesi'nde hem Azerbaycan'a hem de Türkiye'ye karşı toprak iddiasında bulunuyor. Bu nedenle Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, TÜRKPA üyesi ülkelerin parlamento başkanlarıyla yaptığı toplantıda, Ermenistan'ın mevcut anayasasının değişmemesi halinde barış anlaşması imzalanmasının imkansız olduğunu söyledi. Hatta Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Ermenistan Parlamentosu'ndaki konuşmasında yeni bir anayasanın kabul edilmesinin gerekliliği konusunda defalarca açıklamalarda bulunmuştu.


Ancak soru şu: Ermenistan neden anayasasını değiştirme konusunda bu kadar isteksiz?

Uzun savaşlar sonrasında anayasa değişikliğinin dünyada birçok ülke tarafından uygulanan sağlıklı bir politika olduğunu açık bir örnek olarak belirtmek gerekir.

1947'de Japon hükümetinin, savaştan vazgeçilmesi ve temel insan haklarının garanti altına alınması da dahil olmak üzere önemli değişiklikler içeren yeni bir anayasayı kabul ettiğini hatırlayın. Bununla Japonlar, ülkede demokratik ve militarist olmayan vakıfların kurulmasını bir kez daha belirledi.


Ayrıca Almanya, İkinci Dünya Savaşı'ndaki felaketlerin sorumluluğunu üstlendi ve 1949'da yeni bir anayasa kabul etti. Almanlar, yeni bir anayasa kabul ederek, İkinci Dünya Savaşı'ndaki utanç verici geçmişlerine bir kez daha "hayır" dedi.


Ayrıca Büyük Britanya da 1998 yılında Kuzey İrlanda Yasasını kabul etti. Bu yasaya göre, İrlanda Cumhuriyeti Anayasası'ndan Kuzey İrlanda'ya toprak talebinde bulunulmasını öngören maddeler çıkarıldı. Hatta İtalya, Güney Kore, Fransa ve Güney Afrika da benzer nedenlerle anayasasını değiştiren ülkeler arasında yer alıyor.


Ama Ermenistan anayasasında hâlâ Azerbaycan ve Türkiye topraklarına yönelik iddialar var. Bu gerçek, kalıcı barışa ulaşmanın önündeki en büyük tehdittir. Bu nedenle Bakü sürekli olarak Ermenistan'ı nihai barış için mevcut anayasayı değiştirmeye çağırıyor. Ermenistan'da kilise ve intikamcıların düzenlediği miting ve protestoların devam ettiği doğrudur. Ama Erivan hükümetinin isteyerek ya da istemeyerek bu kararı vermesi gerekiyor.


Ermenistan anayasasına Azerbaycan ve Türkiye'ye yönelik hangi iddialar yansıyor?

Ermenistan'ın bağımsızlık ilanının gerekçesinde Azerbaycan'ın "Dağlık Karabağ" topraklarının Ermenistan'a ilhak edilmesi gerektiği açıkça ifade ediliyordu.


Bildirinin ikinci bölümünde sözde Ermeni Soykırımı'na atıfta bulunularak, Türkiye'nin "Batı Ermenistan" olarak adlandırılan sınır bölgelerinin Ermenistan'a iade edilmesi gerektiği yansıtıldı. Bu, Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı toprak iddialarını öne sürmektir.


Azerbaycan'ın Ermenistan'a AGİT Minsk Grubu'nun iptalini de önerdiğini belirtmek gerekir.

Çünkü Minsk grubuna ihtiyaç kalmadı, artık çalışmıyor, hatta hiçbir zaman da düzgün işlemedi. Ancak Ermenistan, Minsk Grubu'nun dağıtılması ve toprak iddialarının anayasadan çıkarılması yönünde henüz bir adım atmış değil. Bu durum barışın önünde doğrudan bir engel olarak görülüyor.


Şüphesiz Ermeni tarafı bir süredir barış için etkili adımlar atıyor. Ülkedeki huzursuzluğun sona ermesi ve Erivan'ın anayasa değişikliğine imza atması arzu edilen ve beklenen bir durumdur.

AGİT Minsk Grubu'nun artık Karabağ meselesinde, hatta Kafkas bölgesinde bile devam etmesine gerek yoktur. AGİT eşbaşkanları, Azerbaycan'ın 30 yıldır çözemediği en önemli sorunu 44 günde çözdüğünü çok iyi biliyorlar."

 

bottom of page