Yunanistan'da yayın yapan 'TaNEA' gazetesinde George Papachristos, Erdoğan-Miçotakis görüşmesi öncesinde kaleme aldığı yazıda Yunanistan-Türkiye ilişkilerine dair olumsuz bir tablo çizdi.
'Kazan-Kazan Moratoryumu' başlıklı yazıda, 'Tarih, Kiriakos Miçotakis'in Ankara'da kalacağı 4 saati elbette yazmayacak ve aksini düşünen kimsenin gerçeklikle ciddi bir ilişkisi olmadığı da ortada. Ziyaret 'birbirimizi orada burada görmek' kategorisine giriyor ve kesinlikle buna 'şımarmamamız' gerekiyor. İki ülke bugüne kadar hiçbir şey kazanmadı. Bölgedeki genel yangının neredeyse kritik fitilini oluşturan yalnızca gerilim ve pahalı zorluklar. En azından şu anda Ege'nin her iki yakasının da yararına olan bir moratoryum aşamasındayız" yorumu yapıldı.
Gergo Papachristos imzalı makalede, "Tango'nun iki kişiye ihtiyacı var ve bunda da iki tane var. Başkan Kiriakos'un yanı sıra Cumhurbaşkanı Erdoğan da var. Kim ayrıca, iki ülkeyi ilgilendiren sorunlara karşı her iki tarafın ılımlı tutum iklimini, özellikle de onlarca yıldır Ege ve Doğu Akdeniz'in ortak sömürüsünün peşinde olan kendi ülkesini harekete geçirmeye istekli görünmüyor. Türkiye'nin zayıf göbeğindeki savaşlarla uğraşması gereken o kadar çok şey var ki, Yunanistan'la yeni bir çatışma turu başlatmak zaman kaybı ve güç kaybıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın temel hedefi, ilişkilerimizde Yunanistan'ın tanıdığı kıta sahanlığı anlaşmazlığının ötesine geçen sorunların bulunduğunu Rum tarafının da kabul etmesidir. Eğer bu gerçekleşirse, yani Başkan Kiriakos, diyelim ki, Türkiye ile deniz bölgelerinin 'çizimini' görüşmeyi kabul ederse veya adaların silahsızlandırılmasını görüşmeyi kabul ederse, o zaman Türk diplomasisinin gerçek bir başarısından bahsediyor olacağız. Ama daha önce de belirttiğim gibi Kiriakos aptal değil. Onlarca yıldır çizilen kırmızı çizgiyi aşamayacağını herkesten daha iyi biliyor ve kendisinden önce ülkenin liderliğini üstlenen tüm Yunan başbakanları tarafından sadakatle takip ediliyor. Bizim konumuz tek başına buz tabakasıdır. Gerisi 'zamanında', Donanma'da dediğimiz gibi..." ifadeleri kullanıldı.