SEDEC 2024 Savunma Sanayi ve Sınır Güvenliği Fuarı’na katılan Robosys Mekatronik Sistemleri Genel Müdürü Mehmet Pekin, firmalarının robot mekatronik sistemleri olarak insansız hava araçları (İHA) adına özellikle terzi işi üretim yaptığını söyledi.
Uzun süreli uçuş özelliğine sahip, faydalı yük kapasitesi bir kilogramdan 30 kilograma kadar değişen İHA'lar ürettiklerinin belirten Pekin şunları ifade etti:
“Bu noktada kullandığımız ekosistem ürünleri, cihazlarımızı çok daha kullanışlı hale getiriyor. İçindeki yazılımlar, açık kaynak kod yazılımlar kullanıyoruz. Bu sayede geliştirmeye çok daha açık sistemler oluyor. Bunun dışında kontrol istasyonu yazılımlarını da özelleştirebiliyoruz, paraşüt sistemleri ekleyebiliyoruz. Su geçirmezlik, ister mekanik olarak, ister elektronik kart üzerindeki kaplama düzeyinde su geçirmezlik ekleyebiliyoruz. Bu sayede savunma sanayine tam terzi işi dediğimiz ihtiyaca bağlı çözümler üretmiş oluyoruz.
Ortadoğu Pazarına Da Giriş Yaptık.
Hedefimiz ihracat olduğu için şu anda buradayız. Şu anda birçok pazara yönelik çalışmalarımız sürüyor. Aslında bazı sözleşmeler de imzaladık. Şu an süreç devam ediyor. Bunların arasında Amerika’da var. Yani direkt Birleşmiş Milletlere de şu anda satışımız söz konusu. Aynı zamanda Ortadoğu pazarına da giriş yaptık. Burada da şu anda satış çalışmalarımız devam ediyor.
Türkiye Savunma Sanayisinin Markalaşması Çok Önemli
Rekabet konusunda açıkçası hem en büyük iş birlikçimiz, hem de rekabet ettiğimiz ülke Çin’le oluyor. Çünkü Çin hem hazır drone üretiminde çok önde gidiyor, hem de parça üretiminde. Bu noktada Çin diyebiliriz. Bunun yanında rekabet olarak açıkçası Türkiye’de çok önde olduğu için şu an insansız hava aracı konusunda diğer ülkeler daha geride kalabiliyor: Fakat Amerika Birleşik Devletleri'ni de eklemek gerekir.
İhracat noktasında sektörde öncelikle yurt içindeki üreticilerin korunması gerekiyor. Bazı sektörlerde gerekli önlemler alınıyor. Fakat birebir aynı üretim eğer ülkemizde de varsa, gümrük vergileriyle korunması gerekiyor ki, bazı çalışmalar bunun hakkında var. Bunun yanında, şu anda içinde bulunduğumuz kümelenmeler var. Bunlar bizim için çok büyük destekler. Bu kümelenmeler sayesinde fuarlara katılabiliyoruz. Biz aslında hali hazırda bu destekleri kullanmaya çoktan başladık ama daha ne geliştirilebilir? Belki de en önemlisi Türk markalarının dünya genelinde değerini arttıracak çalışmalar yapılması iyi olacaktır diye düşünüyorum.
Türkiye'nin savunma sektöründe markalaşmak çok önemli. Mesela Baykar'ın yaptığı bence çok büyük bir ataktı ve çok başarılı oldu. Markalaşma adına tüm dünyada artık biliniyor. Tüm markalarımız bence bu noktaya bu seviyeye gelmeli. Belki üstüne çıkmalı ki, bu noktada çok daha büyük bir pazar payı elde edelim.”