top of page

Suriye'de Herkesin Namlusu Birbirine Dönük...

"Tam da Bu Yüzden Risk Almak Zor..."

Ankara'da diplomasi ve siyaset alanında yıllardır saygın yorumlarıyla dikkat çeken Ercan Gürses'in dünkü yazısının ikinci bölümü...




Dünkü yazımda Suriye'deki denklemi bütün yönleriyle ele almıştım...

Terör örgütü, ABD, Şam ve Ankara'nın pozisyonlarını...


Şimdi biraz doğuya, Irak tarafına dönelim...


Bir kere...

Ankara ve Bağdat tarihi bir anlaşmayla.

Önemli bir momentum yakaladılar...


Irak'ta ilk kez "kalkınma"dan söz ediliyor...

Ama ciddi tehditler de var...


Birincisi terör örgütü...

İkincisi ise...

Spoiler dediğimiz ara bozucular...


Bunu bazı devletler olarak da düşünebilirsiniz...


Başlayalım anlatmaya...


"İRAN KALKINMA YOLUNU İSTEMİYOR"

Ankara ve Bağdat arasında sıcak rüzgarlar eserken...

Bağdat, PKK'yı yasaklı örgüt listesine alırken...

Kalkınma yolunun temeli atılırken...

İran elbette bu projeyi çok içine sindiremiyor.


Çok basit anlatımla.

Bu yolun İran topraklarından geçmesini istiyor...


Kalkınma yolunu istemeyenler arasında.


ABD ve İsrail de var kuşkusuz...


Ama.


Çin işin içerisinde olmak ister.


Esasen Ankara ve Bağdat da bunu yapmak istiyor...


Zaten ayıp bir şey yapmadıkları ortada...

Sonuçta...


Saddam dönemindeki en büyük ticari partnerimiz Irak'la.


Yeni bir merhale aşmaya çalışıyoruz...


"RUSYA İŞİN NERESİNDE?"

Bölgedeki denklemlerde anlaşılması en zor ülke Rusya...


Bir kere.

Moskova da Ankara da artık birbirlerinin zor aktörler olduğunu biliyorlar.


Çünkü Suriye'de, Azerbaycan'da ve Libya'da karşı karşıya gelmekten çekinmezken...

Duygusallığa kapılmadan.

İşbirliklerini de sürdürüyorlar.


Esasen.

Suriye'de bir dehşet dengesi var...

Oturmamış bir dehşet dengesi...


Oradaki aktörlerin hiç biri statükonun bozulmasını istemiyor.

Zira bir taraf risk alırsa.

Bölge ateş topuna dönebilir.


Rusya biliyor ki...

Burada Türkiye'ye bir alan açarsa...

Ankara da onlara başka bir yerde alan açabilir.


İş böyle yürüyor.


Al-ver üzerine.


Dolayısıyla...


Terör örgütünün seçim tiyatrosuna.

Rusya bugün sessiz ise.

Yarın ne yapacağını.

Biraz da biz belirleyebiliriz...


"ABD Mİ DAHA TEHLİKELİ RUSYA MI?"

Öncelikle....


Ankara meseleye artık tek açıdan bakmıyor.


Yani...

Ne anti Amerikancı, ne anti Rusçu...


Öncelikle bizim perspektifimizden algılanan şey...

Ruslar PKK'nın ABD ile aşırı yakınlaşmasından huzursuz.


Ama ABD için de Suriye aşırı yakıcı bir konu değil.

Yani ABD yarın bir gün çekip gidebilir.


Irak'ta da yaptı bunu, Şiileri yüzüstü bıraktı.


Afganistan'da da yaptı.


Pek tabi Suriye'de de satabilir terör örgütünü...


Rusya PYD'yi kullanabilir mi?

Tabi ki kullanabilir...


Esasen, PKK'yı kuran da Rus istihbaratı KGB'ydi...

Kurdu ve Hafız Esad'a zimmetledi...


17 sene terör örgütünü Şam'dan yönetti...

Yine kullanabilir de...


Türkiye eski Türkiye olmadığı için biraz zorlanabilir...


Gelelim kritik soruya.


ABD'nin PYD'ye destek vermesi mi, yoksa Rusya'nın PYD'ye destek vermesi mi bizim için daha tehlikeli?


Ankara'ya göre ABD desteği daha tehlikeli...


Çünkü...

ABD'nin desteğinin siyasi ve diplomatik sonuçları oluyor.


Oysa Moskova'nınki saha desteği...

Türkiye bunu vurup yok edebiliyor...


"İRAN NE ALEMDE?"

Çözülmesi zor ülkelerden biri de İran...


Suriye'de de varlığı var.


Irak'ta da...


Vekalet güçleri bulunuyor.

Ama unutmamalı.

İran'ın eli de tetikte...


Namlu bölgedeki aktörlere dönmüş durumda.


Türkiye'nin, Rusya'nın, ABD'nin elinin tetikte olduğu gibi...


Namlular birbirlerine çevrilmiş...


Bunun adı; "Meksika açmazı!"


İşte Suriye'deki statükonun devamının gerçek nedeni...


Kimse hareket edemiyor...


"ABD NE YAPIYOR?"

ABD Türkiye'yi uzun süre oyaladı.


Stratejik mekanizma dedi.

Başka şey dedi.

Terör istişaresi dedi.


Bir yandan da terör örgütünü semirtti.


Ankara'nın karnı bu tür beklentilere tok ama.


Yine de...


Stratejik mekanizmanın ikinci toplantısı yapılacak.

Zaten ABD bizim için bir tür katalizör...


Rusya ve İran nasıl dengeleyici unsursa.

ABD de ötekiler için öyle...


Yoksa onlardan beklentimiz olduğundan değil.


Biz terörle mücadele ederken bildiğimizi yapıyor.


Bir yandan da.

Karşı taraflarla görüşüyoruz...

Dehşet dengesi içinde...


"TRUMP İŞBAŞINA GELİRSE"

ABD'de Kasım seçimlerinin konuşulmadığı yer yok.

Bizim bölgemizde de...


Genel kanı şu...

Trump gelirse Suriye'den çekip gidecekmiş...

Zaten demeçleri de var.


Diyor ki...

"Boşuna tek bir mermi atmam"


Beklenti...

ABD halkının vergisini Suriye'ye harcatmayacağı yönünde...


Ama çok da buna bağlanmamalı.


Unutmayın...


Obama geldiğinde.

Türkiye ile çok yakın olacak diye bekleniyordu.

Gitti PYD'yi legalleştirmeye kalktı...


Trump ekonomimizi mahvetmeye çalışmıştı...


Biden'ı yazmaya bile gerek yok zaten.


O nedenle...


Ankara denilene değil.


Yapılana bakacak...!

bottom of page