"Türkiye Neden BRICS'e Katılmak İstiyor?"

NewsAZ sitesinden Seymur Memmedov, Türkiye'nin BRICS'e neden katılmak istediğini yorumladı.

Seymur Memmedov'un NewsAZ sitesi'ndeki yazısı şöyle:

"Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, BRICS devletlerarası birliğinin Türkiye'ye Avrupa Birliği'ne "iyi bir alternatif" sunabileceğini söyledi. Ona göre Türkiye BRICS'e katılmak istiyor.

Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov , Rusya'nın Türkiye'nin BRICS'e olan ilgisini memnuniyetle karşıladığını ve bu konunun Kazan'daki zirvede ele alınacağını söyledi .

Türkiye, son yıllarda Avrupa Birliği (AB) yerine BRICS'e (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) katılmaya giderek artan bir ilgi gösteriyor. Bu stratejik karar birkaç temel faktörle açıklanmaktadır.

"EKONOMİK POTANSİYEL"

Türkiye'nin BRICS'e katılma konusundaki ilgisinin ana nedenlerinden biri bu birliğin ekonomik potansiyelidir. BRICS ülkeleri, daha fazla büyüme için muazzam potansiyele sahip, büyüyen ekonomileri temsil ediyor. Özellikle Çin ve Hindistan'ın etkileyici ekonomik büyüme oranları sergilemesi, ekonomik konumunu güçlendirmeyi hedefleyen Türkiye'nin ilgisini çekiyor. Avrupa'da ekonomik büyüme yavaşlarken BRICS ülkeleri iş birliği ve kalkınma için yeni fırsatlar sunuyor.

"BATIYA BAĞIMLILIĞI AZALTICI ETKİ"

Batıya bağımlılığın azalması da önemli bir faktör. Türkiye, özellikle AB ve ABD ile ilişkilerinde yaşanan gergin dakikaların ardından Batılı ülkelere olan ekonomik ve siyasi bağımlılığını azaltmayı hedefliyor. BRICS üyeliği, Türkiye'nin daha bağımsız bir dış politika izlemesine ve ekonomik bağlarını çeşitlendirmesine olanak tanıyacak. Bu, özellikle Batı ile işbirliğine yönelen ülkelerin karşılaştığı yaptırımlar ve ticari kısıtlamalar ışığında geçerlidir.

"YENİ PAZARLAR"

Yeni pazarların gelişmesi bir diğer önemli faydadır. BRICS üyeliği, mevcut istikrarsız küresel ekonomide özellikle önemli olan Türkiye için yeni pazarlar ve yatırım fırsatları açabilir. Bu, ülke ekonomisinin çeşitlendirilmesine ve bir veya daha fazla ticaret ortağına bağımlılıktan kaynaklanan risklerin azaltılmasına yardımcı olacaktır. Üstelik BRICS üyeliği, Türk ihracatının genişlemesini destekleyebilir ve enerji, ulaştırma ve telekomünikasyon gibi kilit sektörlere yatırım çekebilir.

"SİYASİ DESTEK"

Türkiye'nin BRICS ülkelerinden alabileceği siyasi destek de önemli rol oynuyor. Çin ve Rusya gibi ülkelerle işbirliği, Türkiye'nin uluslararası nüfuzunun ve küresel sahnedeki konumunun güçlenmesine yardımcı olabilir. Küresel siyasi istikrarsızlığın ve terörizm ve göç krizleri gibi artan zorlukların ortasında, gelişmekte olan güçlü ülkelerle yakın ilişkiler ulusal güvenliğin önemli bir unsuru haline gelebilir.

"ARTAN TİCARET HACMİ"

BRICS üyeliğinin ekonomik getirileri arasında artan ticaret hacimleri de yer alıyor. BRICS üyeliği, Türkiye'nin dünyanın en büyük gelişmekte olan ekonomileriyle ticaret hacmini artırmasına olanak tanıyacak. Bu, ihracatın artmasına ve Türkiye ekonomisine yatırım çekilmesine yol açabilir. Çin, Hindistan, Brezilya gibi ülkelerle ticari ilişkilerin geliştirilmesi Türk üretici ve ihracatçıya yeni ufuklar açacak.

"ALTYAPI YATIRIMLARI"

Altyapı yatırımları da önemli bir artı olabilir. BRICS ülkeleri, Türkiye'nin önemli mali kaynaklar çekerek altyapısını modernleştirmesine yardımcı olabilecek altyapı projelerine aktif olarak yatırım yapıyor. Bu özellikle ulaşım sisteminin, enerji altyapısının ve dijital teknolojilerin geliştirilmesi açısından önemlidir. Altyapının modernizasyonu Türk ekonomisinin rekabet gücünü artıracak ve yeni istihdam yaratacaktır.

"YENİ TEKNOLOJİLERE ERİŞİM"

Yeni teknolojilere erişim bir diğer önemli husustur. Çin ve Hindistan gibi teknolojik açıdan gelişmiş ülkelerle iş birliği yapılması, Türkiye'nin en ileri teknolojilere ve yeniliklere erişmesine yardımcı olabilir ve kilit ekonomik sektörlerin gelişimini olumlu yönde etkileyebilir. Yeni teknolojilerin ve yeniliklerin uygulanması, daha fazla ekonomik büyümenin ve nüfusun yaşam standartlarının iyileştirilmesinin temelini oluşturacaktır.

"FİNANSAL İSTİKRAR"

BRICS üyeliğinin sağlayabileceği finansal istikrar da çok önemli bir faktör. BRICS üyeliği, üye ülkeler tarafından sağlanan alternatif finansman kaynaklarına ve kredi limitlerine erişim sağlayarak Türkiye'nin finansal istikrarının güçlendirilmesine katkıda bulunabilir. Bu özellikle küresel finansal istikrarsızlık ve döviz piyasasındaki oynaklık koşullarında geçerlidir. Ülkenin istatistik enstitüsü TÜİK'in raporuna göre,

"EKONOMİK BÜYÜMENİN DEVAMI"

Türkiye ekonomisi 2024 yılının ilk çeyreğinde yıllık %5,7 oranında büyüdü . Büyüme önceki çeyrekteki %4'e kıyasla hızlandı ve Trading Economics'in anketine katılan uzmanların fikir birliği tahminleriyle örtüştü. Bu büyüme, Türkiye ekonomisinin potansiyelini ve küresel sahnedeki değişimlere uyum sağlama yeteneğini gösteriyor.

"BRICS'IN GENİŞLEME İHTİYACI"

BRICS'in genişlemesine devam edilmesi ihtiyacı konusunda daha fazla tartışma devam ediyor. Bu derneğin potansiyel üyeleri arasında Türkiye'nin yanı sıra, satın alma gücü paritesine (SAGP) göre GSYH açısından dünyanın 8'inci ve 9'uncu büyük ekonomisi olan İran ve Endonezya da yer alıyor. Mısır, Arjantin, Nijerya, Suriye, Bangladeş, Yunanistan ve Suudi Arabistan da BRICS'e katılma isteklerini dile getirdi. Bu ülkelerin çoğu, hızla gelişen on bir ülkeden oluşan grubun bir parçasıdır ve bu, bu birliğe olan küresel ilginin ve bunun küresel ekonomi üzerindeki potansiyel etkisinin altını çizmektedir.

Genel olarak, Türkiye'nin BRICS'e katılma arzusu , küresel ekonomik sahnede daha bağımsız ve avantajlı bir konuma sahip olma, gelişmekte olan ülkelerle işbirliğini geliştirme ve uzun vadede sürdürülebilir ekonomik kalkınmayı sağlama isteğini yansıtıyor. Bu stratejik karar, ülkenin ekonomik ve politik büyümesi için yeni fırsatlar açıyor."

BRICS

Uluslararası Para Fonu (IMF) verilerine göre, bu yıl katılan beş yeni ülkeyle birlikte BRICS'in ekonomik büyüklüğü 29,5 trilyon doları geçerken, küresel ekonomideki payı da yüzde 40'lara dayandı. Çin, 18,5 trilyon dolarlık ekonomisiyle birliğin bu alanda açık ara lideri konumunda.

Fotoğraf: BusinessWeek